31 Temmuz 2007 Salı

GÖNÜL PINARI




GÖNÜL PINARI

Sevgili dostlarımdan zaman zaman "neden gönül pınarı" şeklinde sualler geliyor. Gazetedeki köşemin adı da "gönül pınarı" olduğu için bilhassa okuyuculardan bu yönde fazla sualler alıyorum. Ben de bugün " neden gönül pınarı" sorularına belki cevap olur diye bu yazıyı kaleme (klavyeye mi desem) aldım.
Gönlümle aramda çok yakın ve sıcak bir ilişki vardır. Hani kendi kendisi ile konuşana "deli" derlermiş ya! Ben galiba biraz deliyim. Zira gönlümle çok sık konuşurum. Onunla dertleşir, sohbet eder, güler eğlenirim. Belki kendime çok yakın bir dost olarak bildiğim için gönlümle bu kadar fazla hemhal oluyorum.
En çok da gönlümün hüzünlü halini seviyorum. Yağmur şıpırtıları altında yürürken, saçak altına sığınmış bir serçenin titreyen hali, gönlüme tatlı bir hüzün verir. Hele de akşam üzeri güneş guruba girerken kan rengi ufukları kaplayan pembe bulutlar.... Sanki bulutların kanlı gözyaşları gönlüme düşüyor gibi hüzünlenirim. Ama bu hüzünden de tarifi imkansız bir haz duyarım. Belki insan olmanın dayanılmaz hafifliği burada yatıyor.
Gönlümden bunlar geçerken, her birisi derin izler, anlamlı hatıralar bırakır. Ben de bunaları yine gönlümle paylaşır, onunla güler onunla ağlarım.
Pınarlara gelince, pınarlar da benim için çok büyük anlamlar taşımaktadır. Pınar deyince, betondan yapılmış süslü çeşmeler, pahalı musluklardan akan ve (çok defa da akmayan) suları kastetmiyorum. Hatta, camilerin avlularındaki sanat değeri çok yüksek olan güzel şadırvanalar da benim kastettiğim pınar anlamında değildir.
Benim için pınar, köylerin genellikle camileri yakınında bulunan, kocaman taşlarla yapılmış dikdörtgen şeklindeki bir yapı ve pirinç kurnalardan akan buz gibi su kaynaklarıdır. Bu pınarlar insanlara su vermekten başka daha bir çok işlevler de görürler. Özellikle sabah erken saatlerde ve akşam serinliğinde ellerinde testileri ve bakraçları ile suya giden köylü kızları, su yolunda yapılan tadına doyum olmaz muhabbetler ve dedikodular, kızları uzaktan "kesen" delikanlılar, ışmarlar, göz kırpmlar, utangaç gülümsemeler ve daha nice anamlı hal ve tavırlar, pınar kültürünü ve folklörünü teşkik eden ögelerdir.
Pınar başları, sohbetlerin koyulaştığı, bakışların anlam kazandığı,sevdaların filizlendiği mekanlardır. Türkülerin nağmelerinde, şiirlerin dizelerinde, hatta ağıtların hüzünlerinde , pınar motifleri hep var olmuştur.
Bir de kırlarda, çobanların ve avcıların ve yolcuların su içtiği, hayvanaların sulandığı pınarlar vardır. Anadolu'da her dağın yamacında, her vadinin ortasında bir pınara rastlamak mümkündür. Sıcak bir yaz gününde bir yol kenarında cığıl cığıl akan buz gibi bir suya rastlamak, insanın arzı ettiği en büyük nimettir. İşte atalarımız da bu nimetten yolcuları, avcılar, çobanlar, garibanlar, kurtlar ve kuşlar istifade etsinler diye bu pınarları inşaa etmişler.
Bendeki bu gönül muhabbeti ile pınar sevdası birleşince, ortaya "GÖNÜL PINARI" çıkmış bulunuyor. Kurnasında hep muhabbet akmasını istediğim bu "gönül pınarına" bütün dostları davet etmek istiyorum.
Şimdi de duyguları dile getirmeye çalıştığım bir şiir takdim ediyorum.

GÖNÜL PINARI
Severim pınarı öteden beri,
Gönlümde şakıyor BÜLBÜL PINARI
Her pınarın bende ayrıdır yeri
Şu Sümbül Pınarı, şu GÜL PINARI

Yamaçlarda yankılanır su sesi,
Avcı dinler, yolcu dinler bu sesi,
ŞOFÖRLER ÇEŞMESİ,ÇOBAN ÇEŞMESİ,
Şu gördüğün pınar, SEBİL PINARI

Kurnası kırılmış, kemeri göçmüş,
Kimbilir başından ne dertler geçmiş,
Hazret-i Ali'nin atı su içmiş,
Şu mübarek pınar DÜLDÜL PINARI.

Pınarlar var, kurnasından nur akar,
Aktıkça kalplerin pasını yıkar,
Zikir nağmeleri semaya çıkar,
Gece gündüz zikredere DİL PINARI.

Kalbim gönül dostlarına seslenir,
Kalemim var, yazmayınca paslanır,
Hazan yağmurları ile beslenir,
Hazin hazin akar GÖNÜL PINARI.

3 yorum:

suveyda dedi ki...

bu kadar güzel ve anlamlı bir isim seçilebilir ancak

ve

bu kadar güzel bir şekilde anlatılabilirdi.


selamlar...

Gönül Pınarı dedi ki...

Suveyda, teşekkür ediyor, her şeyin gönlüne göre olmasını diliyorum. (bak yine gönülden bahsettim) Benin anlatımım belki güzel değildir ama, güzelliklerden bahsettiğim için onlara benim sözlerimi güzelleştiriyorlar. Hani, "gül veren el gül kokar" diye bir söz vardır. Ben de Rabbimin "Cemil" isminin tecellileri olan pınarlardan ve sevginin menbağı olan gönülden bahsttiğim için belki sözlerim güzellişmiş olabilir.
Her şey için Allah'a şükrderken, şükretme imkanı buluğumu için bir defa daha şükrediyorum.

Adsız dedi ki...

Muhterem Gönül Pınarı
Abdil YILDIRIM'beyin şiiriyle Suveydanın dediği gibi gerçekten çok güzel anlatılmış Gönül Pınarı..

Buna ilaveten ben de İsmail AYDOĞMUŞ Beyin kaleminden anlatılan bir başka açıdan Gönül Pınarı'nı buraya iktibas ediyorum:

GÖNÜL PINARI

Bulut olup semaya ağar
Yağmur olup toprağa yağar
Dere olup ummana dalar
Çağlar dertli derti gönül pınarı

Kanayan yaralı yüreklere
Yavrusun yitiren annelere
Vatan için ölen şehitlere
Ağlar acı acı gönül pınarı

Dosttan ayrı kalan gönüllere
Gurbet ellerdeki gariplere
Sılayı bekleyen sevenlere
Sızlar garip garip gönül pınarı

Trafikte yok olan canlara
Deprem de yere yıkılanlara
Yanıp da yok olan yuvalara
Yanar alev alev gönül pınarı

Sele giden bütün emeklere
Yele giden güzel çiçeklere
Kavrulmuş türkülü yüreklere
Söyler güzel güzel gönül pınarı

İsmail’im ne olur, ne olmaz
Dilerim gönül pınarım kurumaz
Sevenler kavuşur, ayrı kalmaz
Akar nazlı nazlı gönül pınarı

İsmail Aydoğmuş

Engin gönül pınarlarının hiç kurumaması temennisiyle...