4 Mayıs 2007 Cuma

HIDRELLEZ ŞENLİKLERİ

H I D R E L L E Z
Hıderellez, dünyanın bir çok yerinde baharın başlangıcı olarak kutlansa da, Anadolu kökenli bir kültürel faaliyettir. Anadolu'nun da değişik yörelerinde farklı şekillerde kutlanır. Kökeni hakkında çeşitli rivayetler bulunsa da, ağırlıklı olarak HIZIR ve İLYAS adlarındaki iki Allah dostunun buluştuğu gün yaşanan sevinç halidir. Bazı kaynaklar bu iki şahsın peygamber olduğunu ileri sürerken, bazıları da ölümsüzlük iksiri içmiş iki evliya olduklarını belirtir.
Menkıbeye göre, bu iki zat, ölümsüzlük iksiri içtikten sonra bir birlerinden ayılırlar. Çok uzun yıllar birbirlerini aramakla geçirirler. Nihayet 6 MAYI günü buluşur ve kucaklaşırlar. Her ikisi de sevinçten ağlamaya başlar. Onların gözyaşları ile toprak yeşerir, yer yüzüne bahar gelir ve yeni bir hayat başlar. HIDIR ile İLYAS'ın buluşma günü olan 6 MAYIS, o zamandan beri "HIDRELLEZ" olarak kutlanmaktadır. O gün genellikle kısa süre de olsa bir yağmur yağar. İşte bu yağmur, HIDIR ile İLYAS'ın gözyaşlarıdır.
HIZIR ALEYHİSSELAM'ın darda olan insanlara yardım ettiğine ve onaların sıkıntılarını giderdiğine inanılır. Geçtiği yerlere bolluk ve bereket getirdiği kabul edilir. Halk arasında birisine dua edilirken " Hızır yoldaşın olsun" denilir. Birisine çok sıkıştığı zaman yardım elini uzatanalara " Hızır gibi yetişti" şeklinde iltifatta bulunulur.



Hıdrellez, Anadolu'nun bir çok yöresinden değişik eğlence ve törenlerle kutlanır. Bazı yerlerde o gün kurbanlar kesilir, yemekler yapılır, toplu halde ziyafetle verilir. Bazı yörelerde türbe ziyaretleri yapılır, dualar edilir. Bazı yerlerde de çeşitli şenliklerle 6 MAYIS "HIDRELLEZ GÜNÜ" olarak kutlanmış olur.
Şimdilerde bu kutlamalara fazla rağbet edilmiyor. Özellikle köyden kentlere göç arttıkça ve köylerdeki yerleşik kültür şehir kültürü ile yer değiştirdikçe, eski gelenekler de bir bir terk ediliyor. Hıdrellez kutlamaları da bundan nasibini almış bulunuyor.

Bizim çocukluğumuzda yani bundan bir hayli yıl önce, (30-40 yıl gibi)hıdrellez şenlikleri köyümüzün en büyük eğlence günlerindendi. O gün genç kızlar arasınsa bir "HIDRELLEZ MÂNİSİ" olarak kutlanırdı. Kızlar bayramlık elbiselerini giyer, süslenir, yanlarına da yiyecek sepetlerini alarak köyün yakınlarındaki yeşillik bir yere giderler, orada mâni çekilişi yaparlardı. Tabi köyün gençleri de uzaktan onaları izlerdi.

Bir kavanoza su doldurulur, içine de papatya ve çeşitli çiçekler atılırdı. Bu kavanoza her kız bir eşyasını atardı. Kimi yüzüğünü, kimi bir tokasını ve ya bir boncuğunu kavanoza atar, sonra kavanozun üstü peşkir ile örtülürdü. Ondan sonra kızlar toplu halde mâni söylerler, bu arada bir küçük kız da her mâniden sonra kavanozdan bir eşya çıkartır, o eşya kime ait ise, o mâni o kız için söylenmiş olurdu. Bu şekilde mâniler "mânalandırılmış" olurdu.

Hıdrellez mânilerinden bir kaç örnek:

Mâniciğim ellerde
Su çalkanır göllerde
Gönlüm güvercin olmuş
Eğlenmiyor çöllerde.

Su başında su tası,
Gümüştendir kurnası
Bugün dilek tutanın
Kabul olur duası,

Al fistanım var benim,
Bedenime dar benim,
Şu gelenler içinde
Elâ gözlü yar benim.

Tarlanın başı kaya,
Yüzü benziyor aya
Ben canımdan usandım,
Benlerin saya saya,

Bu şekilede herkesin kavanozdaki eşyası çıkasıya kadar mani söylenirdi. Sonunda da sepetlerden getirilen yiyecekler çıkartılır, ziyafet faslı başlardı. En çok da orada pişirilen tereyağlı bulgur pilavı sevilirdi. Yanında da tam yağlı koyun yoğurdundan yapılan soğuk bir ayran yapılır, yufka ekmekle yemesine doyum olmazdı.....
Akşam üzeri, güneş batmaya yaklaştığında yine maniler söyleyerek köye dönülürdü.

Hıdrellezin kültürümüzdeki yeri böyleydi. Ama zamanla bu gelenekler de değişime uğradı. Bazısı ortadan kalktı, bazıları bize yabancılaştı. Ama yine de bir şekilde devam etmesi güzel bir şey.

"HIDRELLEZ GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN "desem, acaba nasıl karşılanır????

4 yorum:

suveyda dedi ki...

ne kadar güzel kutlama etkinlikleri oluyormuş.
ben bunları hiç bilmiyordum, haliyle hiçbirine de yetişemedim.
bu köyden şehre göç, kentleşme herşeyi bitirdiği gibi, bu güzellikleride alıp götürmüş.
bunların yanında hıdrellez herkesin hafızasında daha frklı şekilleniyor.ben de bunları yeni öğrenmiştim.
teşekkürler bu güzel yazı için gönül pınarı.bayağı bilgilendirici oldu.

hzr dedi ki...

benim bildiğim ve duyduğum hıdırellezin anlamı ve etkinlikleri şu şeklde-hıdırellez yazın başlangıcı olarak bilinir.mahsule bereket gelsin diye-bizim köyde ambarların,depoların kapıları sabah erkenden açılırmış.ateş yakıp üzerinden atlamanın anlamını bilmiyorum.fakat bunu heryerde görüyorum.sebebi ne ola ki?ayrıca sütlaç pişiriliyor.sabah köylerde bahçeler süpürülür-köy hayatını yaşayanlar bilir-dökülen yapraklar ve çöpler toplanır.yine hıdırellezde yılanlar gelmesin diye süpürge kapıya doğru süpürülür..ben bunları babannemden duydum-ve buraya yazmak istedim..:)
bereketli günler herkese

Adsız dedi ki...

Evet Sevgili Gönül Pınarı
Bu anlamlı günde örfe ve adetlerimizi hatırlattığın için teşekkürler
Benimde çorbada birazcık tuzum olsun bari:
Hıdrellezle İlgili Diğer İnançlar:(Dini bir kaynağa dayanmamakta olup sadece örfe ve adete dayalı inançlardır ve İnanıp inanmakata özgürsünüz)

Hıdrellez’de yapılması uygun veya uygun olmayan davranışları belirtmek gerekir.

Hıdrellez gece ibadetle geçirilir. Ertesi gün temiz giyimli olarak dolaşmak gerekir. Evde genel temizlik yapılır. Çeşitli yiyecekler hazırlanır. Hıdrellez günü için, yumurta kaynatılır. Ağzı açık bükme, katmer, börek, irmik helvası vb. gibi yemekler hazırlanır.
Hıdrellez sahabı erken kalkmak uğurlu kabul edilir.
Sabahleyin dua edilmesi, dilek ve temennilerde bulunulması, toplu olarak ailece yemek yenilmesi, Kuran kıraatı, sabah namazından önce kabir ziyareti yapılması gereken adetler olarak görülmektedir.
Ellere ve ayaklara kına yakılır. ( kadınlar )
Akarsuya, dilekler bir kağıda yazılarak bırakılır. Mesela İzmir ve çevresinde dilek kağıtları Hıdrellez sabahı denize bırakılmaktadır.
Nişanlı çiftler arasında karşılıklı hediyeler gönderilir.
Hıdrellez günü evler ilaçlanmaz. Nasip süpürülür inancı ile bazı bölgeler de evler süpürülmez.
Kuru baklagiller bir torba içinde bahçede ağaçlara asılır. Hıdır Baba’nın kamçısıyla bunlara dokunması ve bereket getirmesi dileği tutulur. Buna benzer biçimde ev, araba, çocuk ziynet eşyası resimleri de yapılarak bahçeye muhtelif yerlere asılır.
Evde kalma tehlikesiyle karşı karşıya genç kızların başları üzerinde Hıdrellez günü yeni kullanılmamış kilit açılır.
Hıdrellez günü, açların doyurulması, dargınların barıştırılması, üzüntülü olanların sevindirilmesine çalışılır.
Hıdrellez’de içki içilmez, kumar oynanmaz.
Yoğurt çalınır. Ancak maya kullanılmaz. Yoğurdun tutması halinde eve Hıdır’ın uğradığına inanılır.
Hıdrellez günü kırlara gidildiğinde Hıdrellez azığını çalma adeti yaygındır.
Evin pencere ve kapıları kapatılmaz.

Hıdrellez’de yapılmamasına çalışılan işleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Hıdrellez günü sabah erkenden kalkmayan kişinin işleri ters gider. Geç kalkmak kusur addedilir.
Hıdrellez’de salıncakta sallanmayanın o yıl çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşabileceğine inanılır. Salıncakta sallanma bir bakıma ateş üzerinden atlama şeklinde o yıl için sağlık ve sıhhat dileği geleneği ile aynıdır. Hastalıkların, dertlerin sallanma sırasında döküleceğine inanılır.
Hıdrellez günü çamaşır yıkanmaz. Yünlü giyecekler güneşe çıkarılır.
Hıdrellez günü un elenmez ve ekmek yapılmaz.
Yeşil ot, dal veya çimen koparılmaz.
Çiçek toplanmaz.
Bağ ve bahçelerde çalışılmaz, tarlaya gidilmez.
Hıdrellez günü akşama kadar un kabına veya hamur tahtasına el sürülmez.
Eve kuru çalı-çırpı götürülmez.

Gününüz kutlu yarınınız umutlu dolsun
Allah yar ve yardımcınız olsun

Gönül Pınarı dedi ki...

suveyda,

Öncelikle yorumunuz için teşekkür ediyorum.

Özel günlere değişik yörelerde değişik anlamlar katılarak kutlanması, kültürel bir zenginlik olarak görülmelidir. Bizim oralarda böyle kutlanan hedrellez, başka yerlerde daha değişik etkinliklerle kutlanmaktadır. Ama hepsinde ortak nokta, yeni bir başlangıç, canlılık ve bereket dilekleri içermesidir. Bazı âdetlerimiz tamamen İslâmi olmasa da, bir gelenek olarak yaşatılması güzel bir şey. Ama zaman onları da değiştirmekte, bazen de ortadan kaldıraktadır. Biz de bunları genç kuşaklara aktarmek suretiyle geçmişin güzelliklrinden bir demek sunmak istedik.

Sevgili hzr,

Sizin yörede de o şekilde kutlandığını öğrenmek bizim için de faydalı oldu. Katkılarınız için teşekkür ediyorum.

Sevgili mehmetabi,

Sizin katkılarınız da çok güzel olmuş. Bizim milletimiz toprakla, suyla, yeşillikle iç içe yaşamış ve onları içinde yaşatmıştır. Tabiat dediğimiz ve Cenab-ı Hak tarafından tâb edilen yeryüzündeki canlı ve canız varlıkların kıymetini takdir ederek kendilerine bunları bir nimet olarak sunan Allah'a her zaman şükür içinde olmuştur. Zaten yapılan etkinlikler hem bir şenlik, hem de dua ve ibadet motifleri taşımaktadır. Tabi sizin de dediğiniz gibi bunların tamamen inancımızdan kaynaklanan bir etkinlik olduğumu söylemek mümkün değildir. Bir çoğu âdet ve gelenek halinde yaşatılmaktadır. Ama bizim milletimiz zamanla bir çok âdeti de ibadet haline getirmiştir. Son yıllarda bu âdetlerin zayıflaması veya kaybolması, kültürümüz için de bir kayıptır.
Rabbim güzel âdet ve geleneklerimize sahip çıkmayı ve onları yaşatmayı nasip etsin.